okuyazciz

Savaşın Gölgesinde Yaşayan Küçük Kız Nedine

Gülseren AykanatGülseren Aykanat
15 Kasım 2009


SAVAŞIN GÖLGESİNDE YAŞAYAN KÜÇÜK KIZ NEDİNE‏


Aydınlık gündüzleri Karanlık gecelere boğulmuş şehri harebeye dönmüş anneleri babaları çocukları ölmüş doğup büyüdüğü bu şehrin sokaklarında ağır ağır yürüyordu.atılan bombalar onu korkutmuyordu saklanıp gizlenmiyordu.Sanki yaşadıklarına isyan edercesine ben burdayım hadi gel dercesine yürümesine devam ediyordu Nedine eli yüzü kir içerisinde üzerinde yırtık elbisesi sokaklarda yalın ayak yürüyordu.Ayağına batan taşlara camlara aldırmıyordu.Gözünde yaş elinde salanan bir eşarbı vardı. sanki o kendinde değildi. kaybetiği şeyleri aramaya çıkmış gibi bir hali vardı etrafındaki insanlar çocuklar kaçışırken o başı dimdik gidiyordu sessizdi.Oysa etrafında o kadar çok gürültü vardı ki uçaklar patlayan bomba sesleri yıkılan çöken bina gürültüleri ağlayan insan sesleri bir can kurtarmak için çırpınan analar bacılar kardeşler kendilerini paralıyorlardı.Hava kış soğuktu ama bütün yürekler yanıp kavruluyordu.yitip giden canlar feryat yardım isteyen tekbir getirenler Nedine nin bu dünyanın insanlarıydı bu insanlar onlara uzanacak eleri tutmak için bekliyorlardı.

_Anne baba diye ağlayanlar büyük büyük adamlardı. Ufak çocuklar ise sessizdi.Hiç biri ne olduğunu anlamadan gömülmüşlerdi toprak yığınlarının altına kimisi hala annesinin sinesinde kimisi kardeşlerinin yanında sonsuz uykuya yatırılmışlardı . kimbilir hangi güzel rüyanın ortasında ölüme yakalanmışlardı.O çocuklar ölümün soğuk nefesine karşısında öylesine Masum güçsüz ve korumasızdılar.Bu olanlar ne idi neyin cezası veya hangi suçlarının bedelini ödüyorlardı onlara sorulmadan yaşam hakkları ellerinden alınmıştı. Anayı babayı evlattan kardeşten arkadaştan sorgusuz sualsiz ayırmışlardı.Umut yerine keder sevgi yerine öfke merhamet yerine dinmeyen nefret kin onlara hediye etmişlerdi .Kimden neyin hesabı soruluyordu küçücük bedenler gencecik fidanlar gelinlik damatlık sünnetlik yerine bembeyaz kefenleri giymiştiler Nedine nin şehrindeki parkların salıncaklarıda. Boştu parktaki çocuklar artık salıncakların üzerinde değilerdi kayacaklarda kaymıyorlardı.Top oynamıyorlardı.parklar çok sessiz ve ıssızdı. Bu şehrin çocuklarına oyun oynama hakları süresizce elerinden alınmıştı.Okulların zili çalmıyordu dersler tenefüsler dahada vahimi öğretmenler ve öğrencileri yoktu okullar çok sessiz ve ısızdı.Öğretmenler kayıp yitik öğrenciler öksüz ve kimsesizdi.Artık çocuklarını elerinden tutan analar babalar kardeşler gitmişler eleri boş kalmış çocukların yatakları evleri boş kalmıştı. Ninelerı dedeleri amcaları hala ve teyzeleri tüm akrabaları yaşadıkları hatıraları yeryüzünden silinmiş hiç yaşamamışlar gibi onları bırakıp gitmişlerdi.Yapayanlız kalmışlardı kırmızı siyah gri renkler salgın bir hastalık gibi sarmıştı dört bir yanı Nedinenin üzerini evlerin yatakların üzerini elbiselerin arabaların üzerini sokakları caddelerini sarmıştı Yağan yağmurlar karlar bile bir süre sonra kırmızıya griye siyaha boyanıyordu.bu şehir daha önce hiç bu kadar karanlığa boyanmamıştı.Nedine her şeye rağmen ilerliyordu. Zaten nereye gitiğini merak edeni soranı yoktu ki .yapayanlızdı.suskundu etrafına bakmıyordu. Sanki birileri eline aldığı fırçası ile tuvaldeki hayatın resmini boyuyor gibiydi.Nedine de o resmin içinde bir figürdü.O fırçalı el her fırça darbesinde onlarca canı alıyordu yuvaları yıkıyordu. Seven gönülleri birbirinden ayırıyordu o kadar hızlı vuruyorduki fırça darbelerini her darbe bir öncekinden daha çok canları acıtıyordu Fırçasını O kadar çok boyaya batırıyordu ki artık fırçasındaki boyalar tuvalinin dışına sıçrıyordu.Resmi yapan el durmak boyasıda bir türlü tükenmek bitmek bilmiyordu. tükenen sadece nefesler yok olan hayatlardı Nedine sonunda geleceği yere gelmiş ve durmuştu.Dizleri üzerine çökmüş eliyle okşuyordu hemen önündeki mezarın toprağını sonrada topraktan bir avuç alıp kokladı.öylesine bir nefes çektiki ciğerlerine oksijen yerine adeta toprağı dolmuştu. sonrada toprağın üzerine öylece uzandı.

_Merhaba anne ben geldim kızın Nedine her zamanki gibi sana çiçek getiremedim kusuruma bakma seninle dertleşmeye geldim .Biliyorum sana anlatacaklarımdan dolayı üzüleceksin ama benim gidebileceğim derdimi anlatabileceğim senden başka kimsem kalmadı .Sana söz verdim ama tutamadım. Kardeşlerimi koruyamadım onlara sımsıkı sarıldım ama tutamadım gittiler anne evimizi aynı senin gibi baktım temizledim ama gelip yıktılar anne artık bizim bir evimiz yok artık ne bana abla diyen bana sarılan kucaklayıp gezdirdiğim öpüp okşadığım kardeşlerim yok yok oldular. Anne hepsi gözümün önünde acıdan kıvrandılar ama ben onlara için bir şey yapamadım ne yemek ne su nede ilaç bulabildim gözümün içine baktılar gözlerindeki acıyı çaresizliği gördüm hissetim taaa yüreğimde anne elimi sımsıkı tutan o ufacık eler birer birer gevşeyip çözüldüler bağırdım ağladım feryat ettim ama kapatıkları o kapkara gözlerini bir daha açamadılar babam mı o hepsinden önce gitti öldü anne anne

_Annem şimdi sana sormaya geldim hani tüm dünya insanları sadece sevgisizlikten hoşgörüsüzlükten bitmeyen hırsları durdurmak için bozuşurlardı. daha çok uzlaşmayı seçerlerdi gelenlere yaşanılası bir dünya için barış derlerdi uzatılan her el boş çevrilmezdi akan her kana açılan her yaraya derman olmak için uğraşırlardı .hani dünyada adalet diye bir sistem vardı şimdi ne oldu anne nerde bu insanlar kime ne yaptık ki biz benden önce seni daha sonra babamı kardeşlerimi tüm sevdiklerimi alıp götürdüler sen bana hakkın olmayana el uzatma sana yapılana kötülükle karşılık verme kimseyi incitme bütün her şeyi sev her kilitli kapının anahtarına ancak bunları uygularsan ulaşırsın demiştin.Yaptım anne vallahi yaptım

_Anne ben kimseyi incitmedim hakkım olmayana el uzatmadım her şeyi sevdim ama niye hala kilitli kapılar açılmadı. Daha 15 yaşındayım bu kadar acıyı nasıl taşırım anne söyle bana gidenlerimemi kaybetiklerimemi acılarımamı yoksa yok olan merhametlere vicdanlara umutlara tebbesümlere insanlıklaramı hangisine yanayım hııı kanla kanı suvamak isteyenlerimi kardeşin kardeşine kıyışınamı dünya barışını yok etmek isteyenleremi hangisine çare bulayım ben daha çok küçüğüm üşüyorum anne benide al yanına desem bilirim alamazsın yanıma gel desem billirim gelemezsin anne söyle bana ne yapayım diyen Nedine biraz daha mezarın başında uzandı daha sonra havada uçan uçakları görünce ayağa kalktı hızlıca koşmaya başladı hafif yüksek bir tümseğe çıkıp havada uçan uçaklara doğru olanca sesiyle bağırmaya başladı

_Hadi gelin korkmuyorum sizlerden istediğiniz kadar atın bombalarınızı sıkın silahlarınızı birgün elbet birgün susacak motorlarınız susacak silahlarınız o zaman ben size her atığınız bombaya ve mermilerinize karşılık umut sevgi merhamet vicdan göndereceğim yüreklerinize soğuk buzulara dönmüş kalplerinize sımsıcak kardeşlik sevgi tohumları ekeceğim. Bıkmadan usanmadan hangi dinden olursanız olun hangi dilden konuşursanız konuşun hangi ülkeden olursanız olun hepimiz kardeşiz diyeceğim buradan her giden bir cana karşılık rengarenk balonlar salacağım gökyüzüne balonlar kaplayacak şehirlerin üzerini çocuk sesleri kahkahaları balonların içlerini dolduracak gökyüzündeki balonlar ölen masum insanların ve çocukların simgesi olacaklar .gökteki balonları görenler bugünlerden kendilerine ders çıkaracaklar o balonlar bütün dünyayı kaplayacak her balona yazılacak yitip giden canların isimleri ve istekleri okuyanlar bilecekler savaşlarda olanları yaşanılanları savaşa mahkum kılınan insanlarını ve masum çocuklarını acılarını anlayacak ve birbirlerine anlatacaklar.Yaşanılası bir dünya için adeletli bir dünya için hep kardeş kalabilmek için kollarını sıvayacaklar o balonlar tüm dünyaya
DÜNYAYA BARIŞ HAKİM OLSUN SAVUNMASIZ İNSANLAR ÇOCUKLAR ÖLMESİN EN BÜYÜK GÜÇ SEVGİDİR SEVGİSİZLİK ÇÖL GİBİ KURAK ISSIZ VE SESSİZDİR ASIL ÖLMEKTEN DEĞİL SEVEMEMEKTEN SEVİLMEMEKTEN KORKUN mesajını verecek . diye tüm gücüyle bağıran Nedine çıktığı yerden inerek yıkık şehrinin yolunu tuttu. Gelecek güzel günlerin ümidiyle ağır ağır ilerledi . ........


gülseren aykanat



© Savaşın Gölgesinde Yaşayan Küçük Kız Nedine, Gülseren Aykanat'ın izni ile bu sitede yayınlanmaktadır.Kendi ve Sitemizin izni olmadan kopya edilemez, başka yerde yayınlanamaz. 
Yayın hakkı ©
www.okuyazciz.tr.gg 2009
Bilgi için
iletişimi kullanın





Website counter 
Kullanıcı adı:
Şifre:
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol